HALKİDİKİ ; YUNANİSTAN'IN MALDİVLERİNE YOLCULUK


Gezi Tarihi : 24-29 Haziran 2014

29 Haziran günü, 1. evlilik yıldönümüzü kutlayacaktık. Pazar gününe denk geliyordu ama öncesindeki 2-3 gün için kısa bir tatil organizasyonu yapabilirdim. Nereye gidebiliriz diye araştırma yaparken, uzun zamandır fırsat sitelerinde "Yunanistan'ın Maldivleri" olarak karşılaştığım Halkidiki düştü aklıma. 


MAKEDONYA VE YUNANİSTAN'I OTOBÜSLE GEZDİK



Gezi Tarihi : 16-19 Mayıs 2014


19 Mayıs yaklaşmak üzereydi ve hala bir planımız yoktu, ta ki bir fırsat sitesinden 3 günlük 19 Mayıs turuyla ilgili mail alana kadar. Benzer maillerden gün içinde onlarca geldiği için genellikle okumadan silerim aslında. Ama o kadar ‘tatilim gelmiş’ olmalı ki bir şans tanımak istedim, iyi ki de tanımışım. Emre’nin de katılımıyla üç kişilik kısa tatilimizi planlamış olduk.



ÜSKÜP; 1,5 SAATTE GEZİLEBİLİR Mİ?



Gezi Tarihi : 17 Mayıs 2014



Vardar Ovası türküsüne konu olan ova ve Mayadağ (Şar Dağları) arasında ilerleyerek saat 12:30 gibi Üsküp’e vardık.  Vardar Nehri’nin kıyısındaki tarihi kaleye gelince otobüsten indik. Kalenin yanındaki bir yoldan yürüyerek kısa süre içinde Eski Çarşı’ya ulaştık. Eski Çarşı, gördüğüm diğer Balkan ülkelerindekilere, özellikle de Bosna-Hersek’teki Baş Çarşı’ya 
benzeyen, Osmanlı' nın izlerini taşıyan küçük bir çarşı. 



TETOVA; SIĞINILACAK YER



 BİR ÖNCEKİ YAZI - ÜSKÜP 


Gezi Tarihi : 17 Mayıs 2014

Üsküp’ten, kelime anlamı "sığınılacak yer" olan Tetova’ya doğru ilerliyoruz, önümüzde yaklaşık 40 km’lik bir yol var. Bebek Emre’yle oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Şehrin girişi sayılabilecek bir alanda büyükçe bir pazar var. Sonradan, bit pazarı olduğunu öğrendiğim yer bana Topkapı’nın 90’lardaki halini hatırlattı.


İlk durağımız olan Alaca Cami, Osmanlı Döneminden kalma, dış yüzeyi geometrik desenli rengarenk bir cami, ismi de bu yüzden ‘Alaca’.  Alaca Cami’nin hemen yanından Pena Nehri geçiyor. Nehrin hemen kıyısında da yine Osmanlı’dan kalma Türk Hamamı. Hamam 1962 senesinde sanat galerisi olarak kullanılmaya başlamış. Birkaç fotoğraf çekimi sonrasında otobüsümüze geçiyoruz.


OHRİD; MAKEDONYA'NIN İNCİSİ


Gezi Tarihi : 17 & 18 Mayıs 2014



Harabati Baba Tekkesi’ nden ayrıldıktan sonra istikametimiz Ohrid. Günü yavaş yavaş bitirmek üzereyiz. Rehberimiz abartılı övgülerle Belvedere isimli bir restoranda akşam yemeği satmaya çalışıyor kişi başı 50 Euro’ya. Biz tabiki tura katılmayıp Google, Tripadvisor ve yerel halkın önerilerini harmanlayarak bir seçim yapacağız. Yan komşularımız Hasan Abi ve Armağan Abla da riske girmek istemeyip rehberin

organizasyonuna dahil oluyorlar.



BİTOLA; MANASTIR'IN ORTASINDA ÇEŞME VAR MI?


 BİR ÖNCEKİ YAZI - OHRİD 


Gezi Tarihi : 17 Mayıs 2014

Tekne turundan sonra Bitola (Manastır)’ ya gitmek üzere yola çıkıyoruz. Bitola, Ohrid'e 70 km gibi kısa bir mesafede. Şehre vardığımızda neredeyse ilk gördüğümüz yapı, Atatürk’ün de okuduğu Manastır Askeri İdadisi oluyor. İçine girmek için yeterli vaktimiz olmadığı için bir kaç fotoğraf çekip Şirok Sokak’a, eski adıyla Hamidiye Caddesi’ne, doğru devam ediyoruz.



SELANİK; 19 MAYIS'TA ATAMIZIN DOĞDUĞU EVDEYİZ


Gezi Tarihi : 18 Mayıs 2014

Bitola – Selanik yolculuğumuz sırasında rehberimiz yine bir yemek organizasyonu satıyor kişi başı 50 Euro’ya. Bizse Tripadvisor araştırmalarımız sonucu bulduğumuz bir restoranı telefonla arayıp, akşam 22:30 için 3 kişilik yer ayırtıyoruz. Selanik’e vardığımızda önce yemeğe gidecek grubu mekana yakın bir yerde bırakıyor, yine otobüsle Vergina adındaki otelimize geçiyoruz. Selanik’in en güzel restoranlarının bulunduğu ve gece hayatının yaşandığı bölge olan Ladadika’ya çok yakın, yürüyerek 10 dakikalık mesafede. Oldukça popüler bir bölgeye yakın olması bizim için büyük avantaj, en azından otobüse bağlı olmayacağız. Oteli Booking.com üzerinden incelemek için buraya tıklamanız yeterli.



KAVALA; KURABİYE DENİNCE O GELİR AKLA


Gezi Tarihi : 19 Mayıs 2014

Yunanistan’ın geniş şeritli ve dümdüz otobanında ilerleyerek 153 km’lik yolu neredeyse anlamadan varıyoruz sıradaki durağımız olan Kavala’ya. Şehrin girişindeki manzaraya hakim tepede kısa bir fotoğraf molası verip merkeze iniyoruz. Limanda otobüsten inip 2 saatlik serbest zamanımızı koşturarak geçirmek yerine, yine Tripadvisor’dan en yüksek notu almış olan Panos & Zafira isimli restorana oturuyoruz.